Vali Yavuz, “Zoru Başaranlar” Konferansının Konuğu Oldu
Vali Seddar Yavuz, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünün “Zoru Başaranlar” konferansı kapsamında Hekimoğlu Erkek Yurdu öğrencileri ile bir araya gelerek, tecrübe ve deneyimlerini paylaştı.
“Gençler Bizim İstikbalimiz”
Vali Seddar Yavuz, ”Sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Çünkü, sizleri istikbalimiz olarak görüyoruz. Bir gün bu ülkeyi emanet edeceğimiz, bu ülkeyi yüceltecek gençler olarak sizleri görüyoruz. Bu vesileyle mutluyuz, gururluyuz” diyerek, konuşmasına başladı.
“Olağanüstü Şartlar ve Koşullardan Geçiyoruz”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2011 yılından buyana, 1914’de karşılaştığı dert ve sorunlarıyla bir kez daha yüzleşiyor. Bu yüzleşme aslında yüzyıllık planların, yeni baştan haritaların açıldığı bir süreci ifade ediyor” diyen Vali Yavuz, ”Olağanüstü şartlar koşullardan geçiyoruz. Dün de yüreğimiz yandı. Şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Çünkü, şehitlik bir seçilmişliktir. Rabbimizden bir çağrı ve bir davettir. Elbette şehadete kavuşanlar açısından düğün günü ve mutluluktur ama geride bıraktıkları açısından bir acı, kapanmayacak bir yara ve her an akıldan çıkmayacak kadar derin bir hançerdir. Ben de yaklaşık 10 yıl o bölgede hizmet etmiş, terörün her türlüsüyle mücadele etmiş birisi olarak, bir çok kadına, anneye-babaya ‘çocuğunuz şehit oldu ‘deme bahtsızlığını yaşamış birisi olarak, bu acının ne kadar büyük bir acı olduğunu yakinen bilen birisiyim. Aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Büyük milletler dimdik durur, onur ve gururlarını incitmez, bunun da hesabını sorarlar. İnşallah bunların hesabını da soracağız ve göreceğiz” şeklinde konuştu.
“1071 Malazgirt Zaferi; Bir Diriliş, Bir Kıyam, Bir Kuruluştur”
Vali Yavuz, ”1071 ile başlayan diriliş ve kıyam, toplumsal sözleşme, İslamın sancaktarlığı süreçlerini anlatarak bugüne bağlamak, tarihi perspektif çizelim istiyorum. Anadolu’ya ilk yerleştiğimiz yerler bugünkü Bitlis sınırları içindeki Ahlat bölgesidir. Ahlat, kubbet-ül İslam’dır. Ahlat medeniyete öylesine bir evsahipliği yapmıştır ki, mezar taşlarına baktığınızda Türk toplumunun sadece at üstünde gezen, göçebe bir toplum olmadığını görmeye başlarsınız. Merhum Sultan Alparslan’ın ve kutlu askerlerinin mirası olan 1071 Malazgirt Zaferi; sadece askeri bir zafer değildir. Bir diriliş, bir kıyam, bir kuruluştur. Nitekim, bir Anadolu Selçuklu, bir Cihan İmparatorluğu olan Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasına sebep olmuştur. Malazgirt, aynı zamanda bin yıldır süren farklı etnik kökenden gelen Müslümanların toplumsal sözleşmesidir. Bu topraklar hiçbir zaman etnisiteye göre değil, ilahi kelimetullaha göre yol ve harita çizmiştir. Hem Selçuklu, hem Osmanlı, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ehli sünnet vel cemaat din anlayışına dayanır” dedi.
“Bizim Tarihimiz, Şanlı, Şerefli Bir tarihtir”
Vali Seddar Yavuz, ”Türk kültür ve medeniyetini anlatabilmek için bir kaç şeyin altını çizmek lazım” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim medeniyetimiz birkaç unsur üzerinde durur. Birincisi, Türk milleti olarak insan tasavvurumuz var. İnsan, Allah’ın yarattığı en kutsal, en mükemmel varlıktır. İnsanı, insan olduğu ve Allah yarattığı için severiz. İkincisi, Türk milletinin Müslüman ve insan tasavvuru vardır. Müslümanı, insanı önceleriz. Üçüncüsü, bütün bunları yaparken pergelimizin bastığı yer sevgidir. Dördüncüsü ise adalettir. Bizim tarihimiz şanlı, şerefli bir tarihtir. Kim olduğunuzu, kimin evladı olduğunuzu bilin, doğru bir yola çıkın. Bunları bilmeden doğru bir yolculuğa çıkabilmek mümkün değil.”
“Tarih; Mazeretleri Değil, Başarıları Yazar”
Bugün dünyanın en çok hayır ihracatı yapan, dünyada nerde zulüm ve aç varsa hemen koşan ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Vali Yavuz, “Büyüklük vermekle, merhametle, vicdanla olur. Bizim milletimizin şu aşamada yaptığı şeyler takdire şayandır. İnanıyorum ki, İslam dünyasının yeni bir diriliş ve kıyama ihtiyacı var. Bu diriliş ve kıyamı ya başaracağız, ya da bir yüzyıl daha bu coğrafyada kan ve gözyaşı hakim olacak. Ya biz hala etnik mezhepsel çatışmalarımızı, önceliklerimizi önceleyip, kavga etmeye devam edeceğiz ya da bir ve beraber olmayı öğreneceğiz. Bu ülkede, bu ülkenin evlatları olarak siyasi görüşünüzü, ideolojinizi bir kenara bırakıp, ay yıldızlı albayrağın yanında durmalısınız. Bu ülkede yaşayan 81 milyon insanı kucaklamaya ihtiyacımız var. Fikir sahibi olmadan ideoloji sahibi olmak taraftarlıktır, holiganlıktır. Bizim taraftara, holigana ihtiyacımız yok. Bizim vicdanlı insanlara, çalışan, emek veren, başkasının hakkını gasp etmeyen, yalan söylemeyen insanlara ihtiyacımız var. Size düşen görev lütfen çalışın. Mazeretlere sığınmayın ayaklarınız üzerinde durun. Tarih, mazeretleri değil, başarıları yazar. Bu asırda okuyan, çalışan, işini dört dörtlük yapan insanlara ihtiyacımız var. İdeolojik olarak her gün güzel şeyler söyleyen ama söylediğinin tam tersini yapan nesile ihtiyacımız yok. Söylediğimiz başka, yaptıklarımız başka, samimiyet yok. İdeolojik kamplaşmalar vesilesiyle doğruyu görememe hastalığımız var. İnsanları putlaştırmayalım, aşağılaştırmayalım. Bu kadar da değersizleştirmeyelim. Herkesin farklı tarafı vardır. Önemli olan o farklı tarafı görebilmektir. Akademik başarınızdan daha fazla, hayat başarınız olsun” diye konuştu ve gençlere bazı tavsiyelerde bulundu.
Vali Seddar Yavuz, programın son bölümünde gençlerin merak ettikleri soruları da yanıtladı.