İsmail Çelenk, Köklü Sorunlara Çözümlerin Getirildiği Bir Dönem Olmalı
Eğitim-Bir-Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk, 2017-18 eğitim öğretim yılının köklü sorunlara köklü çözümlerin getirildiği bir dönem olmasını temenni etti.
20 milyonluk eğitim ailesinin tüm fertlerine başarılar dileyen Çelenk, “Ülkemizi ve içinde yaşadığımız coğrafyayı birçok yönüyle sıkıntıya sokan terörün ve darbe girişimiyle başlayan 15 Temmuz işgal hareketinin olumsuz yansımalarını yaşamaya devam ettiğimiz bir dönemde, yeni eğitim-öğretim yılı, milli şuurun artırılmasına katkı sağlamalıdır. Darbe girişimi sonrası ülkenin toparlanması ve geleceğin şekillenmesi anlamında birçok alanda adımların atılması, eğitimde de iyileştirici hedefler içeren değişim iradesinin ortaya konulması umut verici olmakla birlikte, hâlâ yapılması gereken pek çok iş, çözülmesi gereken sorunlar bulunmaktadır.
Hayatın her alanını etkileyen olumsuzluklar eğitimin bıraktığı boşluklardan kaynaklanmaktadır. Bugün toplumsal bir ihtiyaç haline gelen yeni bir müfredat olgusu hepimizin gerçeğidir. Çocuklarımızın çağın gereklerine göre yetişmesi, gençlerimizin evrensel nitelikteki normlarla donanması, milletimizin geçmişten devraldığı medeniyet değerlerinin yarınlara aktarılması için tarihimizi günümüze bağlayan değerlerimizle bezenmiş yeni bir müfredata ihtiyaç vardır.
İyi bir müfredatla başarı sağlayacağımız iyi bir eğitim sistemini hayata geçirmek, doğrudan istiklal ve istikbalimizle ilgilidir. Sahici bir istikbal, kendi gerçeklerimize uygun okullarda öğreteceğimiz bilgiyle, çocuklarımıza kazandıracağımız davranışla ve değerlerimizi yaşatmakla mümkündür.
Köklü sorunlara köklü çözümlerin getirilmesi gereken bir dönemin eşiğindeyiz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kritik dönemlerde her anlamda sürdürülebilir politikalar benimsemesi, belirleyeceği politikalar öncesinde eğitimin paydaşlarıyla istişare etmesi, eğitimin sorunlarının çözümü için çok önemlidir” dedi.
“Öğretmenler rotasyon değil, motivasyon bekliyor” diyen Çelenk; “Rotasyon sisteminin işlevsel ve aktif hal getirilmesi de Öğretmen Strateji Belgesi’nde öngörülmüştür. Eğitim-Bir-Sen olarak, bahse konu düzenlemeyle ilgili, yönetmelik taslağının kamuoyuna yansıdığı andan itibaren, tepkimizi ortaya koymuş; rotasyon uygulamasını “kavimler göçü” olarak nitelendirerek ‘rüyanızda bile görmeyin’ diyerek karşı çıkmıştık. Eğitimin ve öğretmenlerin çözülmesi gereken pek çok sorunu varken rotasyonun çözüm değil, yeni bir sorun alanı haline geleceğine vurgu yapmıştık. Yakın zamanda proje okulları yönünden rotasyonun Milli Eğitim Bakanlığı’nca denendiği ve bir sonuç alınamadığı da bilinmektedir. Bakanlık norm kadro fazlası öğretmenlerin atamasıyla beraber, ülke genelinde 155 proje okulunda 8 yılını dolduran 1.187 öğretmeni rotasyona tabii tutmayı kararlaştırılmış, ancak süreç tamamlanamadan geri adım atılmak zorunda kalınmıştır. Bakanlık, bu tür ‘örnek uygulamalardan’ ders almalı, dar kapsamlı bir grupta bile uygulayamadığı rotasyonu 950 bin öğretmene nasıl uygulayacağı konusunda yeniden düşünmeli, olumsuz sonuçlara ve mağduriyetlere sebebiyet vermeden rotasyon düşüncesinden vazgeçmelidir. Kılık-kıyafet özgürlüğü darbe kalıntısı yönetmeliğin boyunduruğundan kurtarılmalıdır. Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmak Millî Eğitim Bakanlığı’na düşmektedir. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmi görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, milletimizin değerlerine ve toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık-kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bilgiye, bilmeye, başarmaya odaklanmamızın daha bir önem kazandığı gerçeğiyle yeni dönemin daha rahat, Ordulık, umut dolu gelişmelere vesile olmasını temenni ediyoruz. Özlenen başarıya ulaşmak için başta öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz, eğitim çalışanlarımız olmak üzere, öğrenci ve veliler olarak herkesin, her birimizin yapacağı çok güzel, iyi şeyler mutlaka vardır. Her birimiz yeni eğitim döneminin heyecanını görevimizin idrakinde bir sorumlulukla yaşayabiliriz, yaşamalıyız. İnsanları eğitimli, bilgi ve yüksek değerlerle donatılmış Yeni Türkiye’nin gerçek anlamda yolunu, ufkunu açacak bir eğitim düzenine kavuşma heyecan ve beklentisi ile yeni eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı