Başkan Selami Akarsu bomba açıklamalar yaptı
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Selami Akarsu, Altaş TV televizyonlarında yayınlanan Funda Altaş Şimşit’in hazırlayıp sunduğu “Ekran Gazetesi” programının konuğu oldu.
Başkan Selami Akarsu, düşen fındık fiyatları konusunda yapmış oldukları çalışmalar hakkında geniş bilgiler verdi.
FINDIĞI SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTACAĞIZ
Başkan Selami Akarsu şu açıklamaları yaptı;
“Yaptığımız çalışmalar hep iyi niyetli çalışmalar. Samimiyiz, samimi bir mücadele veriyoruz. Geçen akşam Ordu Giresun Havaalanında Sayın Bakanımız Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli ile görüşme fırsatım oldu. Giresun’a gelişinde kendileri bizi dinledi. Öyle bir imkanımız oldu. Hem imkan yaratanlara hem de imkan veren teşekkür ediyorum. Daha önce görüşmüştük olumlu sonuçlar almıştık. O zaman kendisine fındık ile ilgili rapor sunmuştuk. Fiyatlarda ani bir çıkış olduğunu gördük dedik. Belli bir fiyat yükselişinden sonra tekrar aşağı doğru indiğini bir sıkıntı olduğunu gündemden düştüğünü, algı yapan kısımlar olduğunu düşündüğümüzü söyledik. Kendiside ; “Yapmaya düştü mü, bunlar rahat durmuyorlar yine, hiç kimse merak etmesin bu işi düzelteceğiz bu konuda çalışmalar yapılacak en kötü ihtimal müdahale edilecek” dedi. Biz bunları dikkate alacağız. Piyasa geçen yapılan açıklamaları dikkate aldı. Bunda da öyle olacağını düşünüyorum. Biz bunu sürekli gündemde tutacağız. Takip edeceğiz”
YENİ SEZONA HAZIRLIKLI GİRMEMİZ GEREK
“Yeni sezon içinde önemli bir nokta. Önümüzdeki süreçte hasat öncesi dersek 5 ay bir süre var. Fazla bir zaman yok esasen. Çok uzak bir zaman görünüyor ama öyle değil. Buda önemli bir nokta. Önümüzdeki yılki sezonda şu an üreticinin manavın elinde olan fındıklarla birlikte ürünün tamamı piyasaya girecek. Bunun önlemini şimdiden almak gerekiyor. Önlemi bugün almazsak olmaz. Bu tehlikeyi görüyoruz. Yeni sezonda fındık daha da tehlikeli boyutlara gelebilir. Biz bunu hem Başbakan Yardımcımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş bey’e, hem Başbakan Yardımcımız Nurettin Canikli bey’e, hem Milletvekillerimize anlattık. Şu anda devlet erkanında fındığın durumunu bilmeyen yok. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da buna dahil. Cumhurbaşkanımızla önümüzdeki günlerde yine görüşme yapacağız”
REFERANDUM ÖNCESİ BAZI ŞEYLER BİLİNÇİL YAPILIYOR
“Hükümet kanadında bulunan bakanlarımız ve milletvekillerimiz ile yüz yüze görüştüm izah ettim. Kendi köyümüzün şivesiyle anlattık. Onlar dinlediler. Hakta verdiler. Zaman zaman ilginç noktalarda damak ısırır vaziyete geldiler. Referandum öncesi bilinçli düşürüldüğünü daha dikkatli olmamız gerektiğini söyledim. Önümüzdeki sezon önemli önümüzdeki yıla odaklanmamız gerekiyor. Tehlike sinyali olduğunda hepimiz zorda kalacağız. Üreticilerimizi rahatlatmamız gerekiyor. Hollanda daki gelişen olayları biliyorsunuz. Avrupa’daki gelişen olayları biliyorsunuz. Rahat durmamamın şekillerinden biri bu. Türkiye’yi nereden rahatsız eder nereden moralsiz hale getiririz bir türlü rahat durmuyorlar. Fındığın alıcısı dışa bağlı burada lafın bittiği yer oluyor. Buna dikkat etmeliyiz. Hepimiz duyarlı olmalıyız.”
ANKARA’YA GİTTİĞİMİZDE BİREBİR GÖRÜŞTÜM
“Ankara’ya gittiğimizde vekillerimle birebir görüştüm. Bize zaman ayırdılar. Biz ne yapalım noktasında onlarda hep beraber toplantı yapalım. Orduda ziraat odasında yapalım dediler. Vekillerim hiç rahatsız olmadan kabul ettiler. Gerçekten bu işi çözmek için iyi bir niyetleri olduğunu ben orada fark ettim. Tüm oda başkanlarımız ile Giresun ziraat odası başkanımızı da davet ettik. Toplantı yaptık. İyi niyetli bir toplantı yapmak isterken birileri çıktı ortaya algıcı çıktı”
BURADA YAPTIĞIMIZ TOPLANTIYI BOZMAK İSTEDİLER
“Basını gönderince beş saat toplantı yaptık. Çiftçiyim diyen arkadaş basının önünde konuşma yapmak istedik. Çiftçi olmadığını fark ettik. İşler baktık farklı boyuta gidyior. Ben üretici temsilcisiyim diye söyledi. Farklı birini getirmiş, resim çekmeye çalışıyor. Biz sorunca tanımıyorum dedi. Çok iyi niyetli bir toplantı yapalım dediğimiz zaman işin içine işi bozmak için farklı boyut girdi. Onlarda oradan faydalanacak. Hiçbir çiftçiyi kürsüden indirmez indiremez. Bende çiftçiyim. Pazar günleri köye gidiyorum. Kara lastiğimi giyer doğru bahçeye giderim. Ben o havayı teneffüs ettim. Kimse çiftçiyi indirmez. Bilinçli yapıldı. Toplantıda yoksun. Bizim gündemimiz üreticilerimiz ile fındığı konuşmaya geldik. İlla bende katılacağım bende katılacağım. Çiftçi olsan tamam. Biraz bu konuya üzülerek müdahale etmek durumunda kaldık.”
FINDIK ÜZERİNDEN ALGI YAPIYORLAR
“Odamızın toplantı salonunda fındığı madde madde görüştük. Bakanlarla görüşüp net bir sonuç çıkarmayı düşündük. İki bakanımız ile görüştüğümüz için tarım bakanı ile randevu alma gereği duymadık. Çünkü burada iki bakanımız ile görüştük. İkisinde de fındığın sorunlarını şu anki durumunu anlattık. Oradan çıkardığımız bazı maddeler; fiyatların çok gerilere gittiğini, eski fındık yeni fındık ayrımı olduğunu gördük. Üreticinin mağduriyet yaşadığını gördük. Ben iki senedir duydum eski fındık işini. Bu süreç yeni çıktı. Bu algıların bir parçası esasen öyle bir şey yok. İşte hep konunun içindeki parçalar. Eski fındıklar tekelleşmenin sonucu bu tekel olunca alıcı bir tane. Panik yapmıyor, daldaki, manavdaki hepsi benim diyor. Hemen bir algı yapıyorlar. Alıcı bir tane eskiden böyle bir şey yoktu. Serbest piyasa işlemediği için böyle oldu. İşin özü sorun noktası burası serbest piyasa. Çiftçiler ilk etapta mutlu memnundu. Fındık çok olunca belli makul bir fiyatlarda düşüş oluyordu. Üretici alışmıştı memnundu. Bu oluşmayınca bu hale geldi. Fındık ne oluyor diye sorunca. Fındık çok olunca düşer, az olunca yükselir. Fındık yok fiyat aşağıda kendileri de bir şeyler söylüyor ama inanmıyor. Hepsi değişik algı peşinde.”
FİYAT BİRDEN YÜKSELİYOR VE ÜRETİCİ UMUTLANDIRILIYOR
“2015 Aralık ayına kadar fiyat çok düşmemek kaydıyla serbest piyasa işliyordu. İki yıldan beri fındık yok. Fındık fiyatı bir bakıyorsunuz 12-13-14-15 oluyor, umutlandırma başlıyor. Bu beklentiyi yaparken en son tavan yaptığı fiyat bir gün duruyor. Manava üretici emanete bırakıyor, üretici sonra keserim yükselince diyordu. Ama ne oldu umutlandırdılar. Son yukarıya çıktığı gün umutlandırdılar. İnsanlar fiyatı kesemedi, fiyat bir anda 9,50 indi. Hızlı bir çıkış ve hızlı bir iniş yaptılar. Umutlandırıp amaç fiyatı düşürdüler. Fiyatların sıkışmasının sebebi serbest piyasa işlemiyor. En az iki alıcı olması maç çift kale oynanması lazım. Artık serbest piyasa işlemediği için alıcı tek istersem alırım istersem almam. Hepsi benim diyor. Rahat kendince rahat. Eski fındık yeni fındık sürecini öne sürdüler. Bu yüzden serbest piyasanın işletilmesi lazım. İkinci bir alıcının çıkması lazım.”
KESİNLİKLE DEVLET KONTROLÜNDE OLMASI GEREK
“ Devlet teşvikiyle her hangi bir firma olabilir. Tarım Kredi Kooperatifleri olabilir, Fiskobirlik ve TMO olabilir. Bunlar üzerinde çalışılabilir. Ama kesinlikle devlet kontrolünde olması lazım. Bu olunca rahatlama başlayacak. Kesinlikle müdahale edeceğiz demesi serbest piyasanın işleyeceğini göstermesi lazım. Sonuçta devlet müdahalesi olacak. İşimiz gücümüz fındık başka bir şey yok. Demek ki fındık önemli bir ürün hep konuşuluyor. Bunu tarımsaldan çıkarmak sanayi ürünü yapmamız gerekiyor. Fındığı sanayi ürünü kısmına alıp çözmemiz lazım. Fındığı hep bir yere devredelim zihniyetinden kurtulmak lazım. Entegreye çevirmek gerekiyor. Böyle olunca piyasa genişleyecektir. Bu fındığı bir noktaya aktarıyoruz. İtalya’ya aktarıyoruz onlar işlesin. Biz bunu entegre haline getirelim, bu işin farklı boyutundan biri olacak. Çözüm noktasına varacağız inşallah.”
ÜRETİCİ EMANET SİSTEMDEN VAZGEÇMELİ
“Emanetten kaçınılmak lazım. Emanet fındığın fiyatların bu hale gelmesinde etkisi var. Şu bir gerçek iki yıl önceki emanete verilen fındıktan dolayı, bu izler silinemedi. Bizim işimiz gücümüz fındıksa kendimiz muhafaza etmemiz gerekiyor. Elimizde öyle muhafaza etmemiz lazım. Kesinlikle emanete vermemeliyiz. Emanete verdiğiniz fındığı zaten satmış sayılırsınız. Makul fiyatlar bulununca satılmalı. Herkese yeten bir rakam var. Herkese yetmeyen rakam azdır. Esasen onu yakalayıp satmak lazım. Esasen üreticimiz bunu yapmak istedi.”
ÜRETİCİ UMUTLANDIRILDI
“Sadece fındığın fiyatını yükseğe hızlıca çıkardılar üreticiye sattırmadılar. Elinde tutturdular. Emanetçide manavda kaldı. Üretici panik halinde bunun böyle olacağını bilseydi satardı. Umutlandırıldı. Tekelleşmenin sonucunda yapılan hareketler sonucu iki yıldır böyle yaptılar. Üreticinin kafası rahatlaması lazım. İhtiyacı kadar satmalı. Her şey çok daha iyiye doğru gidecek. Bu işlerin ikili görüşmelerin sonrası sonuca gidilecek. Devlet müdahalesidir bu işin sonucu. Devlet müdahalesi olunca üretici rahat olacak.”
ÜRETİCİNİN AYAĞINA GİDİYORUZ
“Üreticilerimiz bize gelip her türlü bilgi alabilirler. Bilgilendirme toplantılarımız var. Her Cuma köy köy gidip tarım danışmanlarımızla hastalıklarla ilgili, küllenme ile ilgili bilgilendirme yapıyoruz. Bu hastalıklarla mücadele etmek için bir ilaçlama tedavi süreci yapılabiliyor. Şu anda dekarda 80-100 olan üretimin, hastalıklarla mücadele edilmez ise daha da düşeceğini görüyoruz. Üreticilerimiz duyarlı olsunlar. Basit ilaçlama yöntemleri var. Gelsinler bilgiler alsınlar. Zaten bilgilendirme yapıyoruz. Fındığın geri plandaki sorunları bunlar. Bunlarla hep ilgilenmemiz lazım.”
MUTLAKA TOPRAK TAHLİLİ YAPILMALI
“Bunun devamında nasıl olması noktasında üretimin arttırılması, konusunda toprak tahlilleri yaptırılmalı. Üreticilerimiz toprak tahlillerini yaptırsın. Zamanı gelince herkes iki ton kireç alıyor komşu attı bende atayım. Çok yanlış bir uygulama. Her arazi bir birini tutmuyor, tesadüfen denk gelmiş olabilir. Biz tahlil yapmadan bunu anlayamayız. Arazi yapısının toprak yapısının sonucu bir kez elimizde olmalı. Şu anda bazı şeyler kara balta yapılıyor. Üreticinin yüzde 90’ yüzde 26 azotlu gübre kullanıyor. O da olsun ama bu damak tadı gibi olmuş. Tahliller sonucuna göre kullanılmalı gübreleme. Üreticilerimiz bu konuda duyarlı olsunlar. Toprak tahlili arazi hastanesi gibidir, hastaneye gidiyorsun doktor ilacını veriyor. Gerçekten faydalı olunacaksa toprak tahlilini yaptırsın gübreleme kireçleme işlemleri ondan sonra yapılsın. En azından üretici arazisini tanımalı. Bu sayede toprak daha da verimli hale gelecektir”